GÖNÜL KURU PAHA BİÇİLEMEZ İNSANLAR

                                       

                                 GÖNÜL KURU PAHA BİÇİLEMEZ İNSANLAR

               Hepimiz sosyal medyayı aktif kullanıyoruz , sizlerde mutlaka rastlamışsınızdır , bende gördüm bu haberi ve bir iki kelam etmek istedim. Beş yaşında ki J.P Gıbson'ı hepimiz gördük değil mi bu çocuk lösemi hastasıydı ve onu bu illetten kurtarmak için ufak bir organizasyon yapıldı NBA'in köklü takımlarından Utah Jazz J.B Gibson'ın en büyük hayali olan Utah formasıyla maça çıkma isteğini kabul ettiler ve J.B Gıbson belki de hayatının en güzel 5 dakikasını geçirdi ve bu olaydan sonra kan kanserini yendiği açıklandı. Yılda milyon dolarlar kazanan oyuncular ve Utah Jazz takımı bu kez maddi olarak değil manevi olarakta kazandı bu hareket beni çok duygulandırdı ve yazmak istedim bu organizasyonu planlayan ve hayata geçiren herkese şükranlarımı sunuyorum...
           
              Dipçe; İyilik yapılması kolay ancak az yapılan bir şey iyilik yapmaya gayret edelim olmaz mı ?

         Görüşmek üzere Sevgili Okur...

KIŞ'T'

                 
                                                    KIŞ'T'


           Hoşgeldin diyemeyeceğim kış , sebebini sen bilirsin , merhametini kaybetmişsin , cocukları düşünmez olmuşsun ey Kış ! Dargınım sana , kırıldım aynı zamanda , üşüyen evsizleri düşün , sokakta mendil satan çocukları düşün ey Kış ! Gelmeseydin Kış yokluğunu aramazdım bu kez insafa gel Ey Kış !

          Bu kez güzel gelmedin Kış , Dünya'nın pisliklerini örtmeye değilde can almaya gelmiş gibisin yakıştıramadım sana ey Kış ! Bembeyaz geldin ama karartığın insan dünyaları var görmüyoruz ama gerçekleşiyor biliyorum... Diyeceğim şu Kış ! Sen zengine , karnı tok olana zevk , karnı aç , yoksul olana ise zulümsün...

İTBARAK

 

      Bugünki yazımızın konusu Çağlayan kardeşimizin yazdığı 'İtbarak' adlı eser, 

  Bu kitap , kitap okumayı pek sevmeme rağmen ilgimi çekti.İtbarak , Türklerin geçmişte ki yaşamını mitolojik şekilde anlatıyor okuma fırsatım henüz olmadı lakin çok güzel bir konu seçimi var ben alacağım nasipse sizlerde alın ve okuyun derim. 

  Saçma sapan vampir dizileri izleyeceğimize yahut onların kitaplarını okuyacağımıza bu kitabı okumakta fayda var diye düşünmekteyim.

     

     Esen Kal Sevgili Okur... 

 Türkler “Barak” derlerdi, kara tüylü köpeğe,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya’da güya “İt-Barak” vardı,
Türklerse İç Asya’da, onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş, vücutları insanmış,
Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,
İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti,
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beğ”e il verdi,
Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi...
           Oğuz Kağan Destanı